Duygusal açlık (Emosyonel Yeme) stres, kaygı, depresyon, kızgınlık ve mutluluk gibi durumlarda yeme davranışını arttıran bir kavramdır. Duygusal açlık sıklıkla düşük benlik saygısı, yetersizlik duyguları ve yeme bozukluklarıyla ilişkilendirilmiştir. Duygular karşısında gözlenen bu aşırı yeme tepkisi, obez bireylerde sık görülmektedir. Bunun yanında normal kilolu bireylerde de olabileceği gösterilmiştir. Bu nedenle, duyguların yeme davranışını etkilediği ileri sürülmektedir.
Yemek yemenin mutluluk verici ve haz almayı arttırıcı etkileri vardır. Bu etkilerin obez bireylerde normal kilolu olanlara göre daha fazla olduğu gözlenmiştir. Obez bireyler, güzel kokulu ve görünümlü besinleri daha fazla tüketmeye eğilimlidirler. Bu gıdalar obez bireylerin yeme davranışını etkilemektedir. Duygusal açlık, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu (TYB) ve Bulimia Nervosa (BN) ile ilişkili bulunmuştur.
TYB, yeme kontrolünün sağlanamadığı yani ne yediğini ve ne kadar yediğinin farkında olmama halidir. Bir veya birden fazla kişinin tüketebileceği gıdayı kısa bir süre içerisinde tüketirler. BN’de ise tıkınırcasına yemek yeme bozuklu ile benzer şekilde fazla veya normal yeme sonrasında kilo almaktan kaçındıkları için; kusma, diüretik ilaç kullanımı veya aşırı egzersiz yapma gibi davranışlara başvurmaktadırlar.
TYB obez bireylerde daha sık görülmektedir. Bariatrik cerrahi hastalarının yaklaşık yarısının TYB tanısı aldığı gösterilmiştir (Vinai ve ark. 2015). Annagür ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada (2012), obezite nedeniyle hastaneye başvuran 48 bireyin 22’sinde TYB olduğu saptanmıştır. TYB’nin oluşumuna yol açan biyolojik süreçler hakkında yürütülen çalışmalar dopamin, opioid, ghrelin ve serotoninin etyolojide rolü olduğunu ileri sürmektedir. Beyindeki ödülle ilişkili bölgelerde, dopamin, asetilkolin ya da opioid sistemlerinde meydana gelen değişikliklerin TYB yi arttırdığı söylenmektedir. Yemek yeme ile ödüllendirme arasındaki nöral döngüler talamus, hipotalamus gibi birçok beyin bölgesiyle bağlantılıdır. Dopaminin ödüllendirme ve beslenmenin yönlendirilmesi açısından çok önemli bir rolü vardır. Serotoninin iletiminde bozulma olmasının TYB nin gelişmesiyle ilişkili olduğu söylenmektedir. Bireyin kendisi hakkındaki olumsuz inançları, kilosu, beden biçimi ya da yeme davranışıyla ilgili bir yorumda bulunulması durumunda, kendini gösterebilir ve kişide olumsuz otomatik düşüncelerin ve bunlarla ilişkili duygusal yanıtların oluşmasına neden olabilir. Yaşanan sıkıntı verici duygusal yanıtlar sonucunda yeme davranışı ile ilgili hem olumlu hem de olumsuz düşünceler ortaya çıkabilir. Kişi, duygusal olarak sıkıntısının azalması amacıyla yemek yerse, bu davranışı sonrasında “kendimi durduramıyorum” şeklinde yemek yemenin kontrol edilemeyeceğine dair yeni düşünceler üretebilir. TYB ile duygusal olarak rahatlama hisseden birey, bu davranışı tekrar etme eğilimi gösterir ve alışkanlık haline gelebilir. Rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedinceye kadar yeme, açlık hissi duymuyorken aşırı miktarlarda yeme, ne kadar yediğinden utandığı için yalnızken yeme, yeme sonrası kendinden tiksinme ve suçluluk duyma gibi davranışlar vardır.
Tedavideki temel hedefler; sağlıklı bir yemek yeme alışkanlığının kazanılması, istikrarlı bir vücut ağırlığına sahip olunması, obeziteye bağlı rahatsızlıkların ve bunların yanı sıra görülen ruhsal rahatsızlıkların tedavisidir. Bu hedeflere ulaşmak için ilaç tedavileri; Bilişsel-Davranışçı Terapi, Davranışçı Yöntemlerle Kilo Verme Terapisi, Kişilerarası Psikoterapi, Diyalektik Davranışçı Terapi, Motivasyonel Terapi gibi psikoterapi yöntemleri ve Bariatrik Cerrahi önemli imkânlar getirmektedir.
Duygusal ve Fiziksel Açlık Nasıl Ayırt Edilebilir?
- Fiziksel açlık kendisini yavaş yavaş hissettirirken, duygusal açlık aniden belirir.
- Fiziksel açlık duygusal açlığa göre daha tolere edilebilirdir. Fiziksel açlığı doyurmak ertelenebilirken, duygusal açlığı doyurma ihtiyacı aciliyet yaratır. Kişi kendini hemen o anda yemek yemeye mecbur hisseder.
- Açlık hissi karşısında belirli bir yiyecek seçme eğilimindeyseniz, duygusal bir açlık hissediyor olmanız daha muhtemeldir. Çünkü fiziksel açlık karşısında kişiler çoğu zaman diğer alternatiflere de açıktır.
- Fiziksel açlıkta yemek yediğinde, doyduktan sonra yemeyi bırakmak daha kolayken; duygusal açlıkta yemek yiyenler doyduklarını hissetmeyip yemeye devam edebilirler.
- Duygusal açlık sonrası yemeyi genellikle suçluluk ve pişmanlık takip eder.
Duygusal Yeme ile Nasıl Başa Çıkılır?
Atılacak ilk adım duygularınızı tanımaya ve öyle hissetmeden önceki yaşantılarınızı gözden geçirmeye çalışmak olacaktır. Çünkü hissettiklerinize dair farkındalık kazanmanız davranışlarınız üzerindeki kontrol becerisini arttırmanıza yardımcı olur.
Bu aşamadan sonra, zihninizi boşaltabileceğiniz ya da dikkatinizi dağıtabileceğiniz bir aktiviteye dahil olmak için kendinize bir “yapılacaklar listesi” oluşturabilirsiniz. Bu aktivite giysi dolabınızı düzenlemek, sohbet etmekten keyif aldığınız birini aramak, nefes egzersizi ya da yürüyüş yapmak olabilir. Bu listenin kişiden kişiye değişiklik göstereceği unutulmamalıdır.
Duygusal yeme bozukluğunuzun olduğundan eminseniz önlem amaçlı paketlenmiş, kalorili hazır gıdalardan uzak durmanızda, önceden oluşturduğunuz alış veriş listesi dışında kalan gıdaları sepetinize koymamanızda fayda var. Evinizde abur cubur stoğu bulundurmayın. Ayrıca, uyku doğrudan beslenme düzenini etkilediğinden uyku düzeninize dikkat etmeniz daha sağlıklı bir beslenme örüntüsü oluşturmanızı kolaylaştırabilir.
Tüm çabalarınıza rağmen kalıcı bir davranış değişikliği edinemiyor ve yemek yemeyi duygusal geriliminden kurtulmanın bir yolu olarak görmeye devam ediyorsanız bir ruh sağlığı profesyonelinden destek almaktan kaçınmayın.
Son yıllarda duygusal yemenin bariatrik cerrahi sonuçlarına etkisinin incelendiği araştırmalarda duygusal yemesi daha fazla olanların cerrahi sonrası uygulanan diyet programında daha az kilo verdikleri görülmüştür. Duygusal yeme davranışı, cerrahi öncesi veya sonrası, kilo verme açısından bir risktir. Bu nedenle duygusal yeme bozukluğu olan bireylerin bu süreçte psikolojik destek alması önerilir.
Dyt. Tuğba Günal & Dyt. Merve Önder
Yorum Yaz