Dumping Sendromu

Dumping Sendromu

Dumping sendromu besinlerin hızlı şekilde ince bağırsağa geçmesi sonucunda oluşur. Bazı hastalıkların seyrinde olabileceği gibi obezite ameliyatlarından sonra da görülebilir. 

Bariatrik cerrahiler hemen daima mide ve mideden sonra gelen ince bağırsaklara müdahale edilen operasyonlardır. Bu operasyonlardan sonra mide-ince bağırsak sisteminde meydana gelen değişiklikler, normal fizyolojiyi bozar ve dumping sendromuna zemin hazırlar. 

Bypass ameliyatlarından sonra daha sık görülse de sleeve gastrektomiden sonra da görülebilir. Mide bağırsak sisteminin cerrahi müdahale nedeni ile fizyolojisinin bozulması ve cerrahi sonrası beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler en büyük nedenlerdir.

Mide çıkışında pilor denilen bir yapı bulunur. Yediğimiz besinler bir yandan midede ön işlemeye tabi tutulurken, pilor aralıklı kasılıp gevşeyerek işlenmiş besinleri kontrollü olarak ince bağırsağa geçmesini sağlar 

Sleeve gastrektomi ameliyatında pilor korunur ve mide ince uzun bir tüp haline getirilir. Pilor korunduğu için kontrollü geçiş sistemi devam eder. Ancak; mide ince uzun bir tüp haline geldiği için depolama fonksiyonu ortadan kalkar ve besinlerin geçişi normal fizyolojiye göre daha hızlı olur. Bu sebeple sleeve gastrektomi ameliyatından sonra dumping sendromu görülebilir ancak pilor korunduğu için daha az görülür.

Bypass ameliyatlarında ise çoğu zaman pilor devre dışı bırakılarak mide ile bağırsak arasında direkt geçişe olanak veren yeni yollar oluşturulur. Besinlerin bağırsağa geçişi çok daha kolaydır ve pilor gibi kontrol sağlayan bir mekanizma yoktur. Bu sebeple bypass ameliyatlarından sonra dumping sendromu daha sık görülür. 

Dumping sendromu; oluş mekanizmasına, süresine ve klinik bulgularına göre erken ve geç dumping olarak ikiye ayrılır: 

Erken Dumping:

Erken dumping yemeklerden yarım saat sonra ortaya çıkar. Özellikle yoğun karbonhidratlı ve yoğun içerikli besinlerin tüketiminden sonra görülür. Besinlerin hızlı şekilde bağırsağa geçmesi ile osmotik basınç farkından dolayı ince bağırsak lümeni içine bol miktarda sıvı geçişi olur. Bunu kabak üzerine şeker konulduğunda sulanması veya tuzladığınız salatanın sulanması gibi gibi hayal edebilirsiniz. Aynı mekanizma ile ince bağırsağa yoğun içerik geldiğinde bunu dengelemek için bağırsak duvarından lümen içine sıvı çekilir. Bağırsaklara geçen sıvı kan dolaşımından sağlanır. Bağırsak içine sıvı çekilmesine ikincil olarak hemodinamik ve gastrointestinal semptomlar ortaya oluşur. Buna ek olarak, sürece bazı hormonal değişiklikler de katkıda bulunur.

Bağırsak içerisine bol miktarda sıvı geçmesine ve bağırsak duvarının gerilmesine bağlı olarak:

  • Karın ağrısı 
  • Şişkinlik 
  • Mide bulantısı 
  • İshal 

gibi gastrointestinal semptomlar;

Damar içi basıncın düşmesine bağlı olarak ise

  • Çarpıntı
  • Hipotansiyon (tansiyon düşmesi)
  • Baş dönmesi
  • Baygınlık hissi
  • Bayılma
  • Flashing (yüzde kızarma) 

Gibi hemodinamik semptomlar ortaya çıkar. 

Geç Dumping:

Geç dumping sendorumu yemeklerden 1-3 saat sonra ortaya çıkar. Semptomlar kan şekeri düzeyindeki düşmeye bağlıdır. 

Özellikle yoğun karbonhidratlı ve şekerli gıdaların alımından sonra ortaya çıkar. İnce bağırsaklardan karbonhidrat ve basit şekerlerin hızla emilmesi sonucunda kan şekeri yükselir. Buna cevap olarak kan şekerini düşürmek için pankreastan insülin salgılanır. İnsülin kan şekerini düşürür ancak yarılanma ömrü uzun olduğu için kan şekeri gereğinden fazla düşer. Yani kan şekeri normale geldiği halde dolaşımda hala insülin vardır ve kan şekeri olması gerekenden fazla düşer. Bu durum hipoglisemi yani kan şekeri düzeyinde fazla düşme ile sonuçlanır. Semptomlar hipoglisemiye bağlı gelişir.

  • Halsizlik
  • Göz kararması
  • Baygınlık
  • Terleme
  • Çarpıntı
  • Açlık hissi
  • Bilinç bulanıklığı 

 Gibi semptomlar görülebilir.

Dumping sendromu çoğu zaman yanlış beslenme sonucunda ortaya çıkar. Bu sebeple, diyetin düzenlenmesi ile büyük oranda önlenebilir.

Dumping sendromundan kaçınmak için;

  • Yoğun karbonhidratlı/şekerli gıdalar ve içecekler kısıtlanmalı
  • Düşük glisemik indeksli besinler tercih edilmeli
  • Katı sıvı ayırımı yapılmalı
  • Posa alımı arttırılmalı
  • Besinler iyi çiğnenmeli ve yavaş yenmeli
  • Sık ve küçük öğünler tüketilmeli.

Yorum Yaz

E-posta adresi görünmeyecektir.